Filistin yine kan ağlıyor. Siyonist İsrail 8 gündür Gazze’deki  Filistin halkının başına bomba yağdırıyor. İsrail uçakları 8 gündür ölüm  kusuyor. 8 günlük hava ve kara bombardımanının bilançosu 450 üzerinde ölü,  binlerce yaralı Filistinli. Ocak ayında erken seçime giden Siyonist İsrail’in  bu yılki “yılbaşı kutlaması” Gazze’deki halka karşı yürütülen savaş oldu. 
      3 Ocak gecesi, 8 gündür bombalanan Gazze’ye  karadan da girdi İsrail ordusu. Şimdi 60 yılı  aşkın süredir İsrail işgali altındaki Filistin topraklarının “özerk” Gazze  bölgesi yeniden doğrudan askeri işgal altında. Gazze halkı işgale karşı yiğitçe  direniyor. Siyonist İsrail ordusu dişine tırnağına kadar en modern silahlarla  donanmış olarak, yüksek bir ateş gücüyle saldırıyor, yakıyor, yıkıyor  ilerliyor. Bütün emperyalist dünya bu alçakça saldırıyı ya ABD’ nin yaptığı  gibi açıkça destekliyor, ya da en iyi halde “orantılı güç kullanımı”  çağrılarıyla İsrail ordusunun “sivil halka zarar vermemesi” çağrılarıyla yetinerek,  iki yüzlü bir biçimde destekliyor. 
      Siyonist İsrail yöneticileri, şimdi Gazze’de Filistin  halkına karşı yürüttükleri savaşı,”İsrail’in kendini savunma savaşı” olarak  adlandırıyor. Savaşın suçlusunun Gazze’den   İsrail’e füze  saldırıları yapan  Hamas olduğunu anlatıyorlar. Savaşın Hamas terörizmine karşı meşru müdafa  olduğunu anlatıyorlar. Siyonist İsrail yöneticileri hedeflerinin Hamas’ın  askeri gücünü, alt yapısını dağıtmak olduğunu  anlatıyorlar. Aynı masalı ABD başkanı Bush’ ta, emperyalist medyanın büyük bir  bölümü de anlatıyorlar. Onlara göre Hamas terörist, İsrail ise Ortadoğu’da  demokrasinin savunucusu !
      Esasında emperyalistlerin terörizmden ve demokrasiden ne  anladıklarını bugün Filistin’de yaşananlar bir kez daha açıkça gösteriyor :
      Onlara göre, 60 yıldır İsrail işgali altındaki kendi  topraklarında mülteci kamplarında  uluslar  arası emperyalist kuruluşların sadakları ile dilenciler gibi yaşamaya mahkum edilmiş  Filistin arap ulusunun, Filistin halkının   kendi devletini kurma talebi ve bunun için mücadelesi terörizmdir! Onlar  için bu korkunç haksızlığa baş kaldıran örgütler terörist örgütlerdir. Onlara  göre Filistin halkının, bizzat emperyalist ve Siyonist gözlemcilerin denetimi  altında yapılan seçimlerde çoğunlukla desteklediği örgüt, Hamas, teröristtir.  Onlara göre, Hamas’ın işgalci İsrail’e yönelik, askeri olarak fazla zarar verme  imkanı olmayan füze saldırıları terörizmdir.
      Fakat 60 yıldır bir halkı kendi ülkesinde mülteciler haline  getiren işgal “kendini savunma”dır!
      Bu işgali ayakta tutmak için uygulanan faşist yöntemlerin  adı demokrasidir. Bir halkı esaret altında tutmak için yürütülen barbar  savaşlar, “İslamcı faşizme karşı demokrasi’nin savunulması”dır . vs. vs.
      İsrail’in Siyonist  egemenlerinin bu savaştaki gerçek hedefleri, tam kontrolleri altında  bulunduramadıkları Gazze’de  Hamas  egemenliğine son vermek, artık kurulması kaçınılmaz hale gelen mini Filistin  devletinin Gazze bölgesinde de İsrail ile uzlaşan FKÖ/El Fetih’in  egemen hale gelmesinin şartlarını  yaratmaktır. Savaş  bu arada  İsrail’de yapılacak seçimler için de,bugünkü  hükümet güçleri açısından  seçim  propagandası aracıdır.
      Komünistler Hamas gibi   hedefi din devleti kurmak olan, İslamcı,Yahudi düşmanı ırkçı örgütlerin  savunucusu değildir. Fakat Hamas ne kadar dinci ise, Siyonist İsrail devleti de  en az onun kadar dincidir. Bugün aradaki fark, İsrail’in  işgalci olarak haksız bir davanın, Hamas’ın  ise  işgale karşı direnen bir örgüt  olarak, bu çerçevede haklı bir davanın savunucusu olmasındadır.
      Hamas’ın  İslami  Filistin devleti hedefi, bizim hedefimiz değildir. Bir İslami Filistin devleti,  Hamas gibi bir örgütün egemen olduğu bir Filistin devleti, Filistin emekçileri  için kurtuluş değildir. Biz bunu bugün de açıkça söyleriz.  Filistin emekçileri için kurtuluş hedefi, işçi  sınıfı önderliğinde özgür, birleşik, demokratik bir Filistin’dir. Bu Filistin,  sınıf mücadelesi yoluyla sosyalizme yürüyecektir. Özgür Filistin için ilk ön  şart İsrail işgalinden kurtulmaktır. Bu asgari hedef, işgale karşı mücadelede  yer alan bütün güçleri buluşturmaktadır. Hamas gibi dinci örgütler de işgale  karşı mücadele sürecinde bu çerçevede haklı bir mücadelenin parçası, bugünkü  güç dengesinde esas taşıyıcıları konumundadır.
      Biz Kuzey Kürdistan/Türkiyeli Bolşevikler, Filistin halkının  İsrail işgaline karşı haklı mücadelesinin yanındayız. Bu mücadelede desteğimiz  tabii ki öncelikle nüve halinde de olsa   komünist ve devrimci güçleredir.
      Bugün dünyanın her yanında halklar İsrail’in saldırısına  karşı Filistin halkına desteğini haykırıyor. Bizzat İsrail’in kendi içinde  İsrail tarihinin en büyük –İsrailli arap- katılımlı  gösterileri yapılıyor. Filistin halkının  yalnız olmadığı bütün dünyada  “Hepimiz  Filistinliyiz” şiarıyla vuruluyor emperyalistlerin, Siyonistlerin yüzüne. Görev  bu desteği daha da geliştirmek,büyütmektir.
      Bu yapılırken aynı zamanda Siyonist İsrail’in hunhar  saldırılarına karşı çıkmak adına, Siyonizm’e karşı çıkmak adına yaygınlaştırılan  Yahudi düşmanı ırkçılıktan, Antisemitizm’den   kendimizi ayırmak önemli görevlerden biridir. Bugün örneğin Almanya’da  Nazi’lerin, Türkiye’de açık faşistlerin lafta Filistin halkının haklı davasına  sahip çıkmasının, ya da İran’da Ahmedinecat gibi  islamcı faşistlerin “İsrail’i yerle bir etme”  çağrılarının gerisinde gerici-ırkçı Yahudi düşmanlığı vardır.
      Düşman  şimdi örneğin  Türkiye’nin şeriatçı medyasında- ama yalnız onlarda değil, ulusalcılarda, ve  yer yer hatta devrimcilik adına konuşan kimilerinde de-  ortaya konduğu gibi “Yahudiler” değildir.  Düşman Siyonist İsrail’dir. Düşman Siyonist İsrail’in emperyalist  destekçileridir, emperyalizmdir. Düşman ırkçılıktır, gericiliktir. Yahudi  emekçiler, bütün uluslardan, dinlerden, mezheplerden emekçilerin düşmanı değil,  dostudur.
      SİYONİST İSRAİL GAZZE’DEN DEF OL !
      SİYONİST İŞGALE SON !
      KAHROLSUN SİYONİZM ! KAHROLSUN  ANTİSEMİTİZM! 
      YAŞASIN ÖZGÜR, DEMOKRATİK, BİRLEŞİK FİLİSTİN!
      YAŞASIN FİLİSTİN DEVRİMİ ! 
      YAŞASIN PROLETER ENTERNASYONALİZMİ !
3 Ocak 09
      Bolşevik Parti