Şimdi de Kafkasya’da savaş…Yüzlerce ölü,yaralı …On binlerce insan göç yollarında…
EMPERYALİST ÇIKARLAR İÇİN SAVAŞTA HALKLAR KIRILIYOR!
HALKLARA KARŞI SAVAŞ EMPERYALİZMİN AYRILMAZ YOL ARKADAŞIDIR !
Yine kan, yine göz yaşı, yine bombalanan şehirler. Yine “canlı yayında” ağıt yakan evleri başlarına yıkılmış, yakınlarını kaybetmiş insanlar. Yine yollara düşmüş, savaştan kaçmaya çalışan on binlerce insan. Yine, yine, yine…Bu kez Kafkasya’dan yükseliyor yangın, Kafkasya’nın birbirlerine karşı kışkırtılan halkları kırılıyor. 8 Ağustos’ta Gürcistan ordusunun Güney Osetya’ya karşı başlattığı saldırı, Rusya’nın Güney Osetya’ya büyük bir askeri güç kaydırıp, Gürcistan ordusuna karşı savaşı ve Rusya’nın Gürcistan’ın kimi kentlerini bombardımanı ile karşılandı. Bir yandan Rusya ile Gürcistan’ın savaş alanı haline gelen Güney Osetya’dan on binlerce insan kaçıyor. Rus kaynaklarına göre  toplam nüfusu 75.000 olan Güney Osetya’dan 30.000 kişi Rusya Federasyonuna dahil olan Kuzey Osetya’ya kaçmış durumda. Diğer yandan on binlerce insan Rusya tarafından bombalanan Gürcistan kentlerinden kaçmaya çalışıyor. İki gün içinde 2000 ölüden söz ediliyor. Modern savaş araçları binlerce insanın üzerine ölüm kusuyor. Barbarlık kol geziyor şimdi de Kafkasya’da. Bu barbarlığı gerekçelendirmek için tarafların değişik açıklamaları var:
Savaş ne içinmiş?
Gürcistan, daha 1990’da bağımsızlığını ilan eden, en son 2006 kasımında yapılan referandumda halkının % 98’i bağımsızlıktan yana oy kullanan  Güney Osetya’nın, Gürcistan’ın ayrılmaz bir parçası olduğu iddiasında.  Gürcistan’ın egemenlerine göre, “Gürcistan’ın toprak bütünlüğü”nü “ayrılıkçı teröristler”e karşı korumak uluslar arası hukukun gereği ve Gürcistan’ın en tabii hakkı. Gürcistan’ı , Rusya’yı kuşatmada bir üs olarak kullanmak isteyen batılı emperyalistler, en başta da ABD emperyalistleri, Gürcistan’ın bu tavrını destekliyorlar. Bu arada bölgede yeni devletlerin oluşmasını kendisi için de bir tehdit olarak gören T.C. egemenleri de Gürcistan’ın toprak bütünlüğü tezini, Güney Osetya’nın Gürcistan’ın bir parçası olduğu tezini destekliyorlar. Yugoslavya’yı parçalarken ulusların kendi kaderini tayin hakkına atıfta bulunan, güya bu hakkı savunmak için savaş yürüten batılı emperyalistler, Güney Osetya’da bu haktan hiç söz etmiyor. Kurulu devletlerin toprak bütünlüğü ‘uluslararası norm’unu öne çıkarıyorlar.
Buna karşı Güney Osetya’nın egemenleri, “ulusların kendi kaderini tayin hakkı” na atıfta bulunuyorlar. Her halk gibi Güney Osetya halkının da nasıl ve kiminle yaşayacağına kendisinin karar verme hakkının olduğunu savunuyorlar. Çeçenistan’da kendi kaderini tayin için mücadele yürütenlere “bölücü terörist” damgasını yapıştırıp, Çeçen halkına karşı savaş yürüten Rusya, Güney Osetya’da güya ulusların kendi kaderini tayin hakkını savunma adına savaş yürütüyor. Rusya bunun dışında BM kararı temelinde Güney Osetya’da konuşlanmış bulunan Rus askerlerinin, Gürcistan ordusunun saldırısına uğradığı gerekçesini  Gürcistan’a karşı savaş için kullanıyor.
Yani görünürde herkesin savaş için bir “haklı” gerekçesi var.
Gerçek neden: çıplak emperyalist çıkarlar…
Fakat bütün bunlar gerçekte çıplak emperyalist çıkarlar için yürütülen, gerçekte emperyalist çıkarlar için ucuz savaş malzemesi olarak kullanılan halklar için felaket olan bu somut savaşın bahaneleri.
Savaşta yalnızca görünürde Güney Osetya (Abhazya da savaşın ikinci günü Gürcistan’a karşı savaşa girdi) – Gürcistan; Rusya-Gürcistan savaşı. Gerçekte ise Rus emperyalizmi ile batılı Emperyalistlerin, en başta da ABD emperyalizminin Kafkasya’ya, dolayısıyla öncelikle buradan geçen uluslar arası alanda olağanüstü öneme sahip enerji  nakil hatlarına egemen olma savaşı. Bu savaş emperyalist büyük güçler arasında dünyayı yeniden paylaşmak için değişik alanlarda, değişik biçimlerde yürüyen hegemonya mücadelesinin bir parçası. Gürcistan bu savaşa batılı emperyalist güçler tarafından hazırlandı, cesaretlendirildi, silahlandırıldı, itildi ve şimdi onlardan destek bekliyor. Fakat görünen o ki, bu destek en azından kısa süre içinde açık bir askeri müdahale biçiminde gelmeyecek. Böyle bir müdahale şimdiki yerel ve kontrol edilebilir boyutlardaki savaşın genişlemesi, bütün Kafkasya’ya yayılması, onun ötesinde orta doğuda zaten olmayan istikrarın tümüyle ortadan kalkması, savaşın alanda yayılması tehlikesini içinde taşımaktadır. ABD’nin Irak’ta halka karşı savaş içinde olduğu, İran’a  saldırı tehditlerinin olduğu; Filistin’de savaşın sürdüğü vb. bir ortamda, Kafkasya’daki savaşın genişlemesi anda batılı emperyalistlerin de çıkarlarına uygun görünmemektedir. Bu yüzden batılı emperyalistler, savaşan tarafları derhal ateşkese , sorunları “diplomasi” yoluyla,barış içinde çözmeye yönelik çağrılar vb. ile yetinecektir.   Bu ise Gürcistan’ın Güney Osetya’yı bütünüyle ve kesinlikle kendine bağlama hedefine varamayacağını, savaşın halklara getirdiği  bunca felaket ertesinde savaş öncesi statükonun bir biçimde devam etmesiyle sonuçlanacağını gösteriyor.
Sonrası? Sonrası, öncesi gibi olacak! Emperyalist barış olacak! Emperyalist barış ise, gerçekte iki emperyalist savaş arasında tarafların yeni savaşlar için hazırlandıkları bir soluklanma arasından başka bir şey değildir. Osetya ve Abhazya Gürcistan’dan ayrılma iradesini ifade edecek. Gürcistan “vatanın bölünmez toprak bütünlüğü” diyecek. Batı Gürcistan’ı  daha modern silahlarla donatacak. Rusya Abhazya ve Osetya’ halklarının haklı bağımsızlık taleplerine sahip çıkar görünecek, kendi emperyalist çıkarları için bunları batının Rusya’yı zayıflatma manevralarına karşı koz olarak kullanacak. Halklar emperyalist çıkarlar için birbirine karşı kışkırtılacak.Ve sonra günün birinde yeniden kapışacak.vs.
Kader mi bu? Halkların kaderi emperyalist çıkarlar için birbirini boğazlamak mı? Filler dövüştüğünde onların ezdiği çimen olmak mı hep halkların kaderi? Emperyalist savaşların piyonu olmak mı halkların kaderi?
Hayır ! Kader değil bu!
Halklar kendi kaderlerini kendi ellerine alabilir! Bunun bir yolu var:  Gerçek düşmanın başka uluslardan emekçiler değil, kendi ulusundan burjuvazi, sömürücüler, zalimler olduğunun kavranması! Bütün dünyada, hangi ulustan olursa olsun bütün işçi ve emekçilerin, bütün dünyada hangi ulustan olursa olsun sömürücülerin karşısında aynı safta, aynı sınıfta olduğunun kavranması! Bütün ülkelerde baş düşmanın o ülkede egemen olanlar olduğunun kavranması! Bütün sorunların temelinde sömürüye dayalı sistemin, kapitalizmin-emperyalizmin yattığının, bu sistem içinde işçiler emekçilern lehinde hiçbir köklü çözüm olamayacağının kavranması !
Bunlar kavrandığında ve işçiler-emekçiler bilinçli olarak, kendi sınıf örgütlerinde birleşip, sınıf mücadelesine atıldıklarında, işte o zaman, emperyalistler için yolun sonu görünür, onlar halkları birbirine saldırtamaz. İşte o zaman emperyalist, gerici, karşı devrimci savaşların sonu gelir!
Emperyalist savaş, şu veya bu emperyalist siyasetçinin tercihi vb. değil, emperyalist ekonominin temel yasası olan azami kar dürtüsünün tabii sonucudur. Dünya hegemonyası her emperyalist büyük gücün hayali, uğrunda savaşlar da yürüttüğü hedeftir. Ve emperyalizm var oldukça bu savaşlar da olacaktır. Barbarlığın en korkunç görüntülerinin yaşandığı emperyalist savaşların olmasını istemeyen, bunların son bulmasını isteyen herkes, yalnızca şu veya bu somut savaşa karşı değil, bu savaşların kaynağına EMPERYALİZME karşı savaşmalıdır !
YA EMPERYALİST BARBARLIK İÇİNDE ÇÖKÜŞ ,
YA SOSYALİZM !
GÜNÜN GERÇEK ALTERNATİFLERİ BUNLARDIR!

 

Bolşevik Parti
9 Ağustos 2008