1 Mayıs Uluslararası İşçi Sınıfı’nın büyük mücadelelerle, kanı-canı pahasına sermaye sahiplerinden, onların devletlerinden söke söke koparıp aldığı bir haktır.Bütün dünyada işçi sınıfı 1 Mayıs’ta meydanları doldurur, uluslararası emek ordusunun değişik ülkelerdeki taburları olarak hep bir ağızdan günün taleplerini ve her şeyden önemlisi sömürüsüz yeni bir dünya, emeğin-emekçinin iktidarda olduğu bir dünya’ya, sosyalizme özlemini ve mücadele kararlılığını dile getirir. Ülkelerimizde egemen sınıflar bir süre devrimci içeriğini boşaltıp “Bahar Bayramı” olarak tatil günü olarak kabul ettikleri 1 Mayıs’ı 12 Eylül askeri faşist harekatı sonrasında süngü zoruyla tatil olmaktan çıkardılar. 1 Mayıs 2007’de de bu dayatmayı püskürtmek, bunun için üretimi durdurmak, meydanları doldurmak, bulunulan her yerde 1 Mayıs’ı onun gerçek içeriğine uygun olarak kutlamak en önemli görevdir.
1 Mayıs’ın İŞÇİ SINIFI’NIN BİRLİK DAYANIŞMA MÜCADELE GÜNÜ olarak resmi tatil günü olarak kabul edilmesi
1 Mayıs 2007’de de en temel taleplerimizden biridir. Bu talep yalnızca 1 Mayıs’ta değil bütün işçi-emekçi mücadelelerinde savunulmalıdır.
Kuzey Kürdistan’da ve Türkiye’de İşçi Sınıfı ve emekçiler 1970’li yıllarda 1 Mayıs’ları “Bahar Bayramı” sahtekarlığından kurtarıp, kitlesel bir biçimde taleplerini haykırdıkları gösterilere dönüştürdüğünde egemen sınıflar 1977 1 Mayıs’ını kana boyadılar. Bu yıl faşist düzenin katillerinin Taksim’de toplanan yarım Milyon emekçiye saldırıp 36 insanımızı katlettikleri Kanlı 1 Mayıs’ın 30. yıldönümü. Bu yıl DİSK ve KESK 1 Mayıs’ı yeniden Taksim’de kutlayacaklarını ilan ettiler. TMMOB, TTB gibi Meslek kuruluşları , Devrimci 1 mayıs Platformu’nu oluşturan gruplar, yayın organları, bir dizi parti ve Sivil Toplum Örgütü de 1 Mayıs için Taksim’e çağrı yaptılar. 1 Mayıs Alanı’nın 1 Mayıs gösterileri için yeniden kazanılması açısından Taksim’de ısrar önemlidir.
1 Mayıs 2007 ülkelerimizde egemen sınıfların kendi içlerinde yürüttükleri ve giderek sertleşen iktidar dalaşı şartlarında kutlanacak. Egemen sınıfların iktidar için dalaşan kesimleri işçi ve emekçileri kendi kuyruklarına takmak istiyor. Bir kesim demokrasi, hukukun üstünlüğü vb. savunuculuğu maskesiyle ortaya çıkarken, diğer kesim güya bağımsızlıkçı, antiemperyalist, laiklik yanlısı gösteriyor kendini. İşçiler-emekçiler kendilerini laikçi- anti laikçi cenderesi içine hapsetmeye çalışanları elinin tersiyle bir kenara itip, kendi bağımsız sınıf politikalarıyla çıkmalıdır 1 Mayıs meydanlarına.
1 Mayıs 2007, devrimci ve sınıf bilinçli işçiler açısından her şeyden önce:
Emperyalist ve gerici savaş barbarlığına karşı, devimci savaş !
Şovenizme, ırkçılığa, milliyetçiliğe karşı, proleter enternasyonalizmi!
Gerçek Barış ve Halkların kardeşliği için de tek yol devrim !
Kürt ulusunun ayrılma hakkı ve tüm milliyetlere tam hak eşitliği!
Şiarlarının yükseltildiği gösteriler olarak kullanılmalıdır.
Biz şunu çok iyi biliyoruz:
Azami kar ilkesi üzerine kurulu kapitalist/emperyalist sistem bugün bütün insanlığı barbarlık içinde çöküşe götürüyor! Ve bu sistemin gerçek biricik alternatifi var: Sosyalizm!
Ya Barbarlık, Ya sosyalizm!
1 Mayıs 2007’ de günün gerçek durumunu en iyi ifade eden temel şiarımızdır.
Sosyalizm ise ancak işçi sınıfının BOLŞEVİK örgütlenmesiyle, Bolşevik Partinin önderliğinde birleşmiş işçi sınıfının diğer emekçi sınıf ve katmanların mücadelesini bir hedefe, sömürüsüz yeni bir Dünya, sosyalist-komünist bir Dünya hedefine yönlendirmesi ile kazanılacaktır. Sınıf bilinçli işçiler bu bilinçle 1 Mayıs 2007 için bütün çalışmalarını Bolşevik Partilerimizin sınıfla daha sıkı birleşmesi, Bolşevik Parti Örgütlerimizin fabrika temeline oturtulması için kullanmalıdır, kullanacaklardır.
Yaşasın Uluslar arası İşçi Sınıfının Birlik-Dayanışma-Mücadele günü 1 Mayıs!
Yaşasın Sosyalizm! Yaşasın Bolşevizm!
Bütün Ülkelerin İşçileri ve Ezilen Halklar Birleşin !
14 Nisan 2007 –
Bolşevik Parti